Çağdaş Sentez İradesinin Tarihsel Kökeni
Kültür ve Sanat alanındaki tarihsel ve çağdaş oluşumlar, bağlı oldukları dönemlerin ekonomik süreçlerini kapsayan toplumsal göstergelerini de yansıtıyorlar. Bu alandaki çağdaş sorunların doğru bir şekilde algılanması, geleneksel sentez iradesinin tarihsel tüm boyutları ile kavranmasına bağlı bulunuyor. Müslüman Türk iradesinin yansıdığı yeni bir kültür sentezi, Selçuklu çağının başından Osmanlı çağlarının sonuna değin, söz konusu iradenin kozmopolit ve yabancı unsurlar üzerinde, politik dehası ve engin inanç hoşgörüsü ile egemen kılındığı şartlara bağlı görünüyor. Göç dinamikleri kapsamında yaşanmış özgün deneyimler sonucu, bu özel coğrafyaya cesaret ve güvenle intibak edebilen güçler, mahalli etnik ya da yabancı tüm unsurları kendi içinde eritebilen bir sosyo-ekonomik başarının yanısıra, kültür ve sanat alanında da aynı serüvenlerin yaşandığı bir yenilenmeyi temsil ediyorlar. 900 yılı aşkın bir süredir yaşanan bu sürecin, Batı dünyasındaki teknolojik gelişmeler sonucunda, ithali zorunlu olan yeni biçim göstergelerine bağlı değişimlerle kesintiye uğradığı şüphesi ise, ülkemizdeki çağdaşlığın en hazin sendromunu oluşturuyor.